Kitap okumanın, bireyin kültür seviyesinde artış gösterdiği gibi çevre edinme, sağlıklı düşünme, doğru karar verme, anlaşılır ve dikkatli konuşma, konsantrasyon arttırma gibi bir faydası vardır. Hızlı okuma eğitimi başta öğrenciler olmak üzere bireyler üzerinde oldukça önemli etkiler göstermektedir. Öğrencilerin sınavlara hazırlanırken sözel derslerde çok fazla zaman kaybını önleyip konu çalışmaktan ziyade test çözümüne fırsat sağlamakta hızlı okumanın çok önemli bir yeri vardır. İş yaşamında da benzer yararları olan hızlı okuma sayesinde birçok dosya ve raporu defalarca okumak yerine kısa sürede bir kez okumak yaşamınızda kendinizle, ailenizle, çevrenizle ve sosyal yaşamınıza daha fazla zaman ayırmanızı sağlayacaktır. Okunan metni anlamayı güçleştiren en önemli unsurlardan biri, okunan kelimeleri anlamaya çalışmaktır. Metni kelime kelime okumak, her bir kelime üzerinde düşünmek dikkatinizi dağıtır ve zaman kaybına yol açar.
Öğrenci koçluğu, sınavlara hazırlanan ya da okul sürecinde olan öğrencilerin potansiyellerini en üst seviyede kullanmak öğrenme, hatırlama, anlama, algılama, sorun çözme ve hedefleri doğrultusunda hareket etme becerilerini geliştiren ve hedefe yönelik çalışmalar yapılan bir koçluk sürecidir. Öğrenci Koçluğu Sertifika Programında bir öğrencinin gerek duygusal gerekse hedeflerine yönelik destek olacak profesyoneller yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu programa çocuklarıyla etkin iletişim kurmak ve onların öğrencilik süreçlerine doğru araçlarla destek olmayı hedefleyen ebeveynler, tüm eğitimciler ( öğretmen ve okul yöneticileri),okulların ve dershanelerin rehberlik ve psikolojik danışmanlık birimlerinde çalışan uzmanlar, psikologlar, pedagoglar ve öğrenci koçu olmak isteyen tüm kişiler katılabilir. Öğrenci Koçluğu Programının İçeriği ;
Program süresince içerik bilgisi aktarımı, rol oynama, tüm soruların cevaplandırılması ve içerik kit
Geri dönmek; bize en fazla zaman kaybettiren alışkanlık. Geri dönmek konsantrasyon eksikliğinden kaynaklı bir alışkanlıktır. Geri dönme imkanımız olduğu sürece de konsantrasyonumuz azalır. Öncelikle kendinize geri dönmeyi yasaklamanız gerekiyor. Geri dönme şansınızın olmaması konsantrasyonunuzu arttırır. Başlangıçta bazı paragrafları anlayamadığınızı hissedeceksiniz. Endişelenmeyin ve geri dönmeyin. Kendinize "Bugüne kadar geri dönerek okuduğum her paragrafı anladım mı? Şimdi hatırlıyor muyum?" diye sorun Umarız cevabınız endişelerinizi yatıştırır.
Göz eğitimsizliği; gözün satırlar üzerinde düzenli hareket edememesidir. Okuma eğitimini yetirence alamayan bir göz, satırlar üzerinde gezinir, durur. Sıçramalar ve duraklamalar düzenli olmaz. Kişi sık sık geri dönüşler yapar. Bu nedenle de satırdaki düşünceleri birbirlerine bağlayarak bütünleştirip anlamlandırmada zorlanır. Bunun için gözü, sürat ve çabukluk kazandırıcı bazı yardımcılarla eğ
Öncelikli olarak hızlı okumanın anlama kabiliyetini azaltmadığı aksine artırdığını belirtmek gerekiyor. Normal hızla okuyan bir kişi dakikada 200 kelime okuduğunda bunun %60′ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800 kelime okuduğunda okuduğunun %80′inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğunuzda beyin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Hızlı Okuma Engelleri Ve Okuma Frenleri Nelerdir? → Kelime kelime okuma, → İçten seslendirme yapmak, → Ayrıntıda boğulmak(ana fikir, yan fikir gibi), → Yöntemsiz okuma, → Okuduğunu anlama güçlüğü, → Uygun olmayan okuma ortamı, → Gözden kaynaklanan sebepler, → Okuma psikolojisinden kaynaklananlar, → Konsantrasyon eksikliği, → Motivas
Göz Devinimlerimiz: Daha hızlı okumak etkili bir okuyucu olabilmek için gözlerimizle aklımızı birlikte çalıştırmaya alıştırmamız gerekiyor.Bu organlarımızın entegre ve senkronize çalışmaları bize görme ve okuma konusunda çok şeyler kazandıracaktır. Okuma sırasında gözümüz satırlar üzerinde soldan sağa, sağdan sola, yukarıdan aşağıya (bazen aşağıdan yukarıya) göz sıçramaları ile ilerler.
Okuma olayı işte bu sıçramadaki duraklamalar (saplama) sırasında yakalayabileceğimiz sözcük kümesini algılayarak gerçekleştirilir. Bu yüzden hızlı ve usta bir okuyucu olabilmek için göz sıçramalarını hızlandırmak duraklama süresini kısaltmak duraklama süresince çok sayıda sözcük görebilmek (4-5 sözcük) yani görme yelpazemizi genişletmemiz gerekiyor. Bu üç özelliği kontrol etmek beynin işidir.
Zihnimizin kotrolü dışında gerçekleşen sıçrama ve duraklamalardan görüş alanına girenleri algılamak olanaksızdır. Öyleyse ak
SBS, YGS, LYS, KPSS, ALES ' ye hazırlanan öğrencilerin sınav sorularını yetiştiremediklerini, özellikle uzun soruları çözmekten sıkıldıkları, çözmek istemedikleri yönünde sık sık yakınmalarını duymuşunuzdur.
“ Sınavlarda 25dk - 45dk Zaman Kazanacaksınız!"
ANLAYARAK HIZLI OKUMA NEDİR? Hem 30 saniyede çözmenin hem de aynı bilgi ile daha fazla net çıkarmanın tekniklerini öğreten sisteme HIZLI TEST denir. Yavaş okumak ilkokuldan beri sistemin getirdiği öğrenme metodunun geliştirmeden ve sorgulamadan uygulamaların ve alışkanlıklarımızın sonucudur. Bu eğitimde yavaş okumaya sebep olan kabuğun çatlatılması ve bilinçaltı öğrenme tekniklerinden yararlanarak kolay uygulayabilir düzeye çıkartmayı amaçlamaktadır. Öğrencinin düşünme algılama, değerlendirme, kavrama ve karar verme hızını arttırarak öğrenme performansını geliştirmektir. &nbs
Her kişinin kendi içindeki keşfedilmemiş bir yetenekler ve beceriler hazinesi vardır. Kişiler kendi içlerindeki potansiyelden bütünüyle yararlanabilen kişilerin sayısı ne yazık ki çok azdır. Bunu nedeni ya bu potansiyelin yada hazinenin farkına varamayışımız ya da onu geliştirmek için gerekli bilgiye sahip olamayışımızdır. Hem iş hem de özel hayatımızda karşımıza her an, problemler ve fırsatlar çıkar. Bunlardan bir kısmı “gerçekler dünyası”, diğer bir kısmı ise “duygular dünyası” ile ilgili problem ve fırsatlardır. Gerçekler dünyasından kaynaklanan sorunları ve fırsatlar konusundaki tavrımızı, genellikle akıl ve mantığımızı kullanarak, deneyimlerimizden, mesleki bilgilerimizden yararlanarak belirleriz. Duygular dünyasına ait olanları anlamak ve çözümlemek ise çoğu kez daha zordur; hayal kırıklığı ve üzüntüye neden olurlar. Kişisel ve kurumsal gelişimin önünü tıkayan unsurlar çoğu kez bu tür ploblemlerin çözümlenem